T24 Dış Haberler
42’nci ABD Başkanı Bill Clinton ve daha sonradan Barack Obama‘nın başkanlığı döneminde Dışişleri Bakanlığı görevini yapan eşi Hillary Clinton‘ın 23 Kasım 1996’da içinde bulundukları Air Force One uçağının Filipinler’in başkenti Manila’ya inişe yaklaştığı anda ABD Gizli Servisi’nden endişe verici bir istihbarat gelmişti. Gizli Servis, Filipinler’in başkentine giden konvoyun güzergâhına bir patlayıcı yerleştirilmişti.
Hızlı hareket eden ajanlar, Clinton’ların oteline giden yedek rotaya geçerek, El Kaide’nin ABD Başkanı’na yıllık Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi için gelişinden dakikalar sonra suikast düzenleyeceğinden şüphelenilen bir girişimi engellemişti.
Clinton, Manila’ya uçtuğunda akşamın geç saatleriydi. Air Force One alçalırken, Gizli Servis ajanı Daniel Lewis havaalanındaki Gizli Servis ekibine Manila Oteli’ne giden ana yol üzerindeki “köprüde bir cihaz” olduğu istihbaratını iletti.
Clinton’ın koruma ekibini yöneten ve daha sonra Gizli Servis direktörü olan Lewis Merletti, Clinton’ların kabininin dışındaki koltuğunda otururken, adını bilmediği bir ABD istihbarat görevlisinin “köprüde bir düğün”den bahseden bir iletişimin kesildiğine dair uyarısını ifşa eden bir telefondan sonra aynı sonuca vardığını söyledi. Birkaç yıl önce “düğün”ü “suikast için terörist kodu” olarak tanımlayan bir istihbarat raporunu hatırladığını söyledi.
Emekli ajanlar ilk kez anlattı
Yedisi Manila’da bulunan sekiz emekli gizli servis ajanı Reuters’a başarısız komplo hakkında bugüne kadarki en ayrıntılı açıklamaları yaptı.
Emekli ajanlar, konvoy trafiğin tıkandığı alternatif güzergâhta ilerlerken Filipinli güvenlik görevlilerinin konvoyun geçeceği köprüde tesirli bir bomba ile yakınlarda terk edilmiş ve içinde AK-47 saldırı tüfekleri bulunan bir SUV bulduklarını anlattı.
Bu olay, El Kaide’nin ABD’yi vurmaya yönelik ilk girişimlerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Manila’daki baş Gizli Servis istihbarat ajanı ve ilk kez konuşan yedi ajandan biri olan Gregory Glod, “Her zaman neden soruşturmayı izlemek üzere Manila’da tutulmadığımı merak etmişimdir. Bunun yerine Clinton ayrıldıktan bir gün sonra beni uçurdular” dedi.
Gizli Servis sözcüsü Anthony Guglielmi, “Olay gizli kalmaya devam ediyor” diyerek ABD’nin karşılık olarak ne gibi adımlar attığını söylemekten kaçındı.
O dönemde Clinton’ın özel kalem müdürü olan eski CIA direktörü Leon Panetta olaydan haberi olmadığını ancak bir başkanı öldürmeye yönelik bir girişimin soruşturulması gerektiğini söyledi. Panetta, “Eski bir özel kalem müdürü olarak, birilerinin bu bilgiyi bir kenara koyup koymadığını ve böyle bir şeyin gerçekleştiğinden haberdar olması gereken insanların dikkatine sunup sunmadığını öğrenmeye çalışmakla çok ilgilenirdim” dedi.
Reuters, Clinton’ın hayatına yönelik girişimle ilgili olarak ABD hükümetinin soruşturma yürüttüğüne dair bir kanıt bulamadı. Haber ajansı ayrıca istihbarat kurumlarının gizli soruşturmalar yürütüp yürütmediğini de bağımsız olarak belirleyemedi. Reuters’in görüştüğü bazı Gizli Servis ajanları için Manila’da yaşananlar cevaplanmamış sorular bıraktı. Clinton, sözcüsü ve Clinton Vakfı aracılığıyla kendisine ulaşma çabalarına yanıt vermedi.
Dönemin Manila Büyükelçisi, engellenen saldırıyı doğruladı
Aralarında dönemin Manila Büyükelçisi Thomas Hubbard
Gregory Glod, daha sonra bir ABD istihbarat kurumunun komplonun Usame Bin Ladin‘in emriyle El Kaide ve El Kaide’nin bir kolu olarak görülen Filipinli İslamcılar Ebu Seyyaf Grubu tarafından düzenlendiğini değerlendirdiğini söyledi.
Uluslararası Kriz Grubu’nun 2022 tarihli bir raporuna göre grup dağılmış durumda ve liderlerinden sadece birkaçı hayatta.
Reuters’a konuşan Gizli Servis ajanlarından dördü, 1993’teki ilk Dünya Ticaret Merkezi saldırısının El Kaide bağlantılı beyni ve 11 Eylül’ün mimarı Halid Şeyh Muhammed‘in Ebu Seyyaf militanlarını eğiten yeğeni Ramzi Yusuf‘un, Clinton’ın 1994’teki ziyaretinden günler önce Manila’da olduğunu belirtti.
FBI’ın 1995’te tutuklanmasının ardından kendisiyle yapılan ilk görüşmeye ilişkin tutanakta, Yusuf’un Manila’da Clinton’ın ziyaret edeceğine dair basında çıkan haberleri incelediği belirtiliyor. Yusuf “konvoy güzergahı üzerinde bir yere el yapımı patlayıcı yerleştirmeyi düşündüğünü belirtmiştir” deniliyor. Notta, Yusuf’in nihayetinde çok fazla güvenlik önlemi olduğu ve saldırı için yeterli zaman olmadığı sonucuna vardığı belirtildi.
Gizli Servis ajanlarından üçü Yusuf’in 1996 saldırısına hazırlandığına inandıklarını belirterek, APEC zirvesinin tarihinin 1994 sonlarında bilindiğine işaret ettiler.
Yusuf’un avukatı Bernard Kleinman, Reuters’a verdiği demeçte Yusuf’in 1994’te Manila’da Clinton’a karşı 1996’da engellenen komployu başlatmak için bulunmuş olmasının “akla yatkın” olduğunu ancak bunu yaptığından şüphe duyduğunu söyledi ve müvekkilini “kendini olduğundan çok daha büyük gösteren” bir palavracı olarak tanımladı.